Tükendi
Gelince Haber VerGün Batmadan Kuranı Anlamak
Allah'ın yeryüzüne halife kıldığı Müslümanlar; Allah yolunda mal ve canlarıyla güçlerini birleştirmez, maddi-manevi bütün imkân ve şeraiti kullanmaz, Allah'ı ve Peygamber(s.a.s.)inin hakemliğinde "birinin parmağına batan bir dikenin acısını diğeri vicdanında aynı acıyı hissetmedikçe❞ Ad ve Semud kavimlerinin başına gelen felaketle imtihan olmayabilirler. Ancak kendi düşmanlarına, kendilerinin bilmeyip Allah'ın bildiği düşmanlarına köle ve hizmetçi olmaktan kurtulamayacakları muhakkaktır.
Diğer taraftan kendi mezhep ve meşreplerine ideolojik mahiyet atfederek saltanatlarına dayanak yapıp kendi coğrafi sınırları içinde Allah'ın düşmanlarının iflah etmez sosyal, siyasi, kültürel ve iktisadi oyunlarıyla birbirleriyle düşmanlıkta rekabet eden Müslüman dünyasının bugün yaşadığı dağınıklık ve felaket, Ad ve Semud kavimlerinin yaşadığı felaketten daha hafif değildir.
Müslüman dünyası Kur'an'ı Kerim, sadece ibadet diline ve mübarek kabul edilen gün ve gecelerde musikiye dönüştürülerek okunan kitap değil de hayatın tasvir ve tasavvuruna hükmeden bir kitap olduğu hakikatini idrak etmeyi sürdürebilseydi, bugün dünyaya nizam veren Amerika-Avrupa değil Müslümanlar olacaktı. Ama maalesef bugün okunan Kur'an, bir hırka bir lokma miskinliğine okunan kitaptan başkası değildir.